Zeytinbağı diye bir mekan… Erhan diye bir şef… Kaz Dağları diye bir lezzet… İda’nın cömert doğasının sunduklarıyla Zeytinbağı’nın kendine özgü füzyon mutfağında pişenler… Elinizdeki kitap, bir yandan Kaz Dağları’ndaki doğal ve kültürel zenginliğin öyküsü, bir yandan da yemekle haşır neşir bir hayatın, uzun bir macera sonunda yarattığı kendi mutfak çizgisinin.
Kaz Dağları’nın eteklerinde, kendine özgü bir mekan olan Zeytinbağı’nın mutfağında Şef Erhan’ın pişirdikleri; arapsaçı, kuzukulağı, hindiba, zaho, cibez, danadili, kuzugöbeği, ısparıça, sübye, melki, sedefotu… gibi aşina olmadığınız birçok malzemeden birbirinden lezzetli tarifler ve enginar, lor, oğlak, börülce, nohut, tavuk, pırasa, bamya, kereviz, levrek gibi aslında bildiğiniz malzemelerle pişen hiç aklınıza gelmeyecek olanlar…
Kısacası huzurlarınızda, benzersiz Kaz Dağları öyküleri ve Erhan Şeker’in başka hiçbir yerde asla tadamayacağınız yemek tarifleri…
Erhan’la, temel kazıklarını çakarken duyduğumuz mutluluk hep aklımda Ve Erhan’ın Kazdağı mermerleri ve Kozak granitleri ve inatçı taş ustaları ile inatlaşarak, hiç taviz vermeden yapıldı bu yapılar. Ve bu kez karşımıza bir yapı ustası, alaylı bir mimar olarak çıkıyor Erhan.
Bu güzel kardeşime, sevgisi eşi Nejla ve tatlı Kerem ile birlikte,kendi yetişdirdiği ekibi (buraya isterseniz elemanların adları eklenebilir) tavukları, keçileri, ördekleri ve güvercinleri ile birlikte bereketli elleri ile yarattığı Zeytinbağı’nda uzun ve mutlu bir ömür dilerim.
Tuncel Kurtiz